İçimden Geldiği Gibi

Hayata İlişkin Her şey Kendi Gözümden


BRICS Zirvesi’nde Öne Çıkan Gündem Maddeleri Neler ?

Dokuz ayın Çarşambası bir araya geldi desek çok da abartmayacağımız bir hafta yaşıyoruz.

İçeride geçtiğimiz haftadan devraldığımız KKM uygulamasından çıkış sürecinin başlamış olması ve bunun yankıları devam ederken haftanın en önemli gündemi şüphesiz Merkez Bankasının faiz kararı olacak. 

Merkez Bankası üst yönetimine eklenen üç değerli ismin Bankanın Para Politikası metnine yapacağı katkıyı merak etmemiz bir yana dışarıdan da Merkez Bankasının ne kadar bağımsız davranabileceğinin sorgulandığı bir toplantı olacak. Üst Yönetime katılan isimlere tanınan özgürlük alanının ne kadar olabileceğini, masanın diğer tarafında söylenenlerin başının başka tarafına geçilince uygulanıp uygulanamadığını da test edeceğiz. O nedenle içeride önemli bir haftadayız.


Fotoğraf: https://moderndiplomacy.eu

Dışarıda ise Perşembe günü başlayacak Jackson Hol toplantısında tüm gözler Başkan Jerome Powell’ın TSİ yaklaşık 18.00 de yapacağı konuşmada olacak. Powell bize uzun dönemli bir yol haritası mı çizecek yoksa kısa dönemli para politikası söylemlerini mi tekrarlayacak buna bakacağız. Şahin mi olacak yoksa güvercin mi göreceğiz. 

Powell sonrası Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde da konuşma yapacak. Avrupa cephesinde faiz artırımlarının bitmediğini biliyoruz. Sona da yaklaşılmış gibi gözükmüyor ama resesyon endişeleri, Rusya gazı olmaksızın geçirilecek kıştan duyulan endişeler, büyüme sorunları ve tabii ki enflasyona ilişkin görüşleri çok önemli.

Fakat tüm bu sayılanların gölgesinde kalan bir toplantı daha var. 

BRICS ülkeleri 15. kez toplanıyorlar. BRICS Zirvesinin yenadresi Güney Afrika Cumhuriyeti. 

Zirvenin Güney Afrika’da yapılıyor olması da ayrı bir heyecan. Güney Afrika Rusya Ukrayna Savaşı’ndaki tutumu nedeniyle çokça eleştiriye uğramıştı. Afrika’nın lider ülkesi ve bu özelliğinden dolayı da zaten BRICS içerisinde. 

Putin bu zirveye katılmıyor. Moskova tarafından Mayıs ayında katılacağı duyurulmuştu. Fakat Putin için çıkarılan uluslararası tutuklama emrine Güney Afrika çok dirense de Putin’in katılmayacağı belirtildi. Yerine Lavrov katılıyor. 

Rusya açısından Afrika çok önemli. Afrika ülkelerinin birçoğu Rusya Ukrayna savaşında Rusya tarafında yer almıştı. Rusya şimdi bu alandaki etkinliğini bu toplantıyı fırsat bilerek daha da artırmak istiyor. Geçtiğimiz aylarda ABD Güney Afrika Cumhuriyeti’ni para karşılığı Rusya’yı desteklemekle suçlamıştı. Özetle ABD ve Avrupa tarafından gelen baskılar da çok yoğun. 

Toplantıda görüşülecek pek çok konu olsa da iki temel konu dikkat çekiyor:

Bunlardan birincisi ‘Dolarsızlaştırma’ konusu. Doların hâkim para birimi olmasından duyulan rahatsızlık burada had safhada. 

Diğeri ise BRICS oluşumunun yeni üye ya da üyeler kabulü ile ‘Genişlemesi’ ki burada da adı sıkça anılan ülke Suudi Arabistan. Dolarsızlaştırma dünyanın en büyük petrol ihraççısı ülkesi olan Suudi Arabistan petrollerinin dolar dışında başka bir para birimi karşılığında satılması ile ancak mümkün ve anlamlı olabilir. Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inàcio Lula da Silva, Nisan 2023’de Pekin’de “Neden tüm ülkeler ticaretlerini dolara dayandırmak zorundalar?” diye sorarak bu fitili ateşlemişti. 

Bunun mümkün olup olmadığı sıkça tartışılır oldu. BRICS ülkelerinin ortak bir para birimi mi olacak yoksa Rusya Ukrayna savaşından sonra Rusya’nın ticaretini dayandırdığı Yuan buna bir alternatif olarak mı sunulacak soruları üzerinde çokça tartışılması gereken konuları da beraberinde getiriyor. 

Yuan’ın temel para birimi olması önündeki en önemli engel yine Rusya gibi duruyor. Rusya, tüm ithalatını Çin’e dayandırmak istemiyor. Burada keskin bir güç çatışması söz konusu. Kaldı ki Çin’in son zamanlarda kendi içinde yaşadığı ekonomik sorunlar da cabası. 

Güney Afrika Cumhuriyeti BRICS ülkelerinin en yenisi. 2010 yılında BRIC ülkelerine eklendi. Afrikayı temsilen tek ülke ancak eğer bu toplulukta bir genişleme olursa Nijerya, Mısır ve Cezayir’in de bu genişlemede adları geçiyor. 

Topluluk içerisinde yer alan Hindistan ise son dönemlerde Batıda Çin’e karşı hızla parlatılan, köklü bir geçmişe sahip, batı ile ilişkileri geleneksel olarak iyi olan, daha bağımsız bir dış politikaya sahip bir ülke. Hindistan’ın en azından şimdilik hedefi küresel bir güç olmaktan ziyade kendi ekonomik refahını artırmak ve istikrarlı bir ekonomiye sahip olmak. 

Harvard Üniversitesinin Ekonomik Atlasına ihracatta göre 133 ülke arasında 11.ci. Fakat Hindistan da pek çok özellikli üründe Çin’e hammadde yönünden bağlı. En büyük ticaret partneri de açık ara ABD. Özetle ithalatta toplam ithalatın % 16,27’si Çin’den, ihracatta ise toplam ihracatın % 18,65’i ABD’ne. Gel de çık işin içinde. Benim görüşüm Hindistan’ın yakın gelecekte özellikle ABD’ni rahatsız edecek her türlü politika ve karardan uzak duracağı yönünde. 

Çin’in amacı hiç şüphesiz yayılmacı politikaya devam. Pekin yönetiminin BRICS’in genişlemesini çok da arzulamadığı düşünülüyor ancak Çin’in BRICS üzerinden kilit ülkelerdeki gücünü ve etkisini artırmak isteyeceği gerçeği de ortada duruyor. Çin ve Rusya’nın BRICS üzerinden ABD’lerini uzun zamanda tehdit eder hale gelmesi sanırım ABD ve Batı’nın en çekineceği konulardan biri olacaktır. 

Zirve gölgede kalan bir zirve de olsa yansımalarını yeniden takip edeceğiz. 



Yorum bırakın

Hakkımda

Burak ARZOVA, 18.Mart.1970 Tarihinde İstanbul’da doğmuştur. İlköğrenimini Acıbadem de İlkbaliye İlkokulunda, orta ve lise öğrenimini ise Saint-Benoit Fransız Lisesi’nde tamamlamıştır. Arzova, Marmara Üniversitesi’nden ise 1994 yılında mezun olmuştur. 2004 yılında Doçent ünvanını almış, 2009 yılında da Profesör olarak atanmıştır.

Halen Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesinde öğretim üyesidir. 

Burak ARZOVA, haftanın iki günü Bloomberg HT televizyonunda ve diğer günlerinde de kendi Youtube kanalı ile Integral Fxtv YouTube kanalında ekonomi yorumculuğu yapmaktadır.

Şalom Gazetesinde aylık, Nasıl Bir Ekonomi Gazetesinde de haftalık yazılar yazmaktadır.

İyi derecede Fransızca, İngilizce ve başlangıç düzeyinde Yunanca bilmektedir. 

DUYURULAR